Granada'nın en güzel tapas barları turumuza kaldığımız yerden devam edelim.
Los Diamantes I ve II:
Metin: Diamantes I şehrin en turistik sokaklarından olan Calle Navas 26 numarada yer alır. Belediye binasının bulunduğu Plaza del Carmen'den girdiğinizde hemen sol tarafınızda kalır. Granada’nın yerlisinin gittiği, bununla birlikte konumu itibariyle bir çok turistin de uğradığı Diamantes I, işler iyi gidince daha modern versiyonunu yaklaşık 100 metre ileride Calle Virgen del Rosario‘da açmıştır. Deniz ürünleri ağırlıklıdır. Çeşit çeşit balıklar ve cins cins kabuklu deniz ürünleri Granada’nın sahil kasabası Motril’den günlük gelir. Tapası lezzetli olmasına rağmen, porsiyonlar diğer klas tapasçılara kıyasla daha ufaktır. Burada da yine tapas seçme adeti ya da derdi yoktur. Porsiyon söylemenizi de tavsiye ederim.
Bar Los Diamantes I |
Los Diamantes I ve II:
Metin: Diamantes I şehrin en turistik sokaklarından olan Calle Navas 26 numarada yer alır. Belediye binasının bulunduğu Plaza del Carmen'den girdiğinizde hemen sol tarafınızda kalır. Granada’nın yerlisinin gittiği, bununla birlikte konumu itibariyle bir çok turistin de uğradığı Diamantes I, işler iyi gidince daha modern versiyonunu yaklaşık 100 metre ileride Calle Virgen del Rosario‘da açmıştır. Deniz ürünleri ağırlıklıdır. Çeşit çeşit balıklar ve cins cins kabuklu deniz ürünleri Granada’nın sahil kasabası Motril’den günlük gelir. Tapası lezzetli olmasına rağmen, porsiyonlar diğer klas tapasçılara kıyasla daha ufaktır. Burada da yine tapas seçme adeti ya da derdi yoktur. Porsiyon söylemenizi de tavsiye ederim.
![]() |
Navajas |
![]() |
Los Diamantes II |
![]() |
gambas |
Bodegas La Mancha:
Metin: Burası da yine Granada'nın yerlilerinin mekan tuttuğu barlardan biridir. 1958'den beri, şehrin merkezindeki Calle Elvira ve Gran Via caddesinin arasında yer alan Calle Joaquin Costa 10 numarada yer alır. Tavana asılı jamonları ve şarap varilleriyle klasik ya da geleneksel tarzda bir tapas bardır.
![]() |
seç beğen al şarap |
Sandviçleri ve şaraplarıyla ünlüdür. Denemenizi tavsiye ederim. Ayrıca beğendiğiniz şarap ya da vermuttan litre ya da litrelerce alıp götürmeniz mümkündür fiyatı da oldukça makuldur. Yalnız bir noktayı açıklığa kavuşturayım. İlginç bir şekilde, bütün koşullar uygun olmasına rağmen maalesef burada beleş tapas sunmazlar.
![]() |
Rokforlu |
![]() |
biberli tavuklu sandviç |
Okan: Granada’nın en güzel özelliklerinden
biri de, doğal ortamlara yürüyerek ulaşılabilinmesidir. On
beş dakikada kendinizi cıvıl cıvıl kuş sesini işitebileceğiniz dere kenarında
bulabilirsiniz. Ağaç ve dere demek tabii ki piknik demek. Eğer pikniğe hazır
sandviç götürecekseniz ilk uğramanız gereken yer Bodegas La Mancha
olmalı. Sandviçleri kesinlikle denemeye değer. Rokforlu biftek ve közlenmiş
biberli tavuğu spesiyalleri.
![]() |
Piknik hazırlıkları: Doldur be meyhaneci |
Kendi yaptıkları şaraplar hem ucuz, hem de
lezzetli. Biz, piknik için birer pet şişe kırmızı ve beyaz şarap söylüyoruz. Diğer malzemeler
için kent pazarının yolunu tutuyoruz.
Usta, ödüllü peynirini gösteriyor |
Pazarın adı Mercado San Agustin. Metin, pazarcılarla kanka olmuş. Bol
muhabbet eşliğinde jambolar, kanlı sosisler, peynirler, zeytinler havada
uçuşuyor. Peynirci usta ödüllü peynirlerini tanıtırken, biz diğer taraftan beleş vermut tadımı yapıyoruz. Süt kuzuları, el yapımı gazpacholar, şaraplar, bilimum çeşit meyveler. Hele o üstü lekeli, çirkin görünümlü armutları yok mu. Sulu sulu pek bir leziz.
Piknik yeri bulmak pek kolay. Şahane bir
El Hamra manzarasına bakan tepenin yamacında, sarayın bahçesinde ya da dere kenarında. Bir natürmort tablosu şıklığıyla masayı kuracak sabrımız yok. Bu yüzden gazetenin üstüne çarçabuk nevaleyi hazırlıyoruz. Mevzubahis yemekse, gerisi teferruattır.
![]() |
Sol altta çirkin armuttan küçük bir detay |
Al Sur de Granada:
Metin:Merak etmeyin, tapas turumuzda yeni orta sınıfa mensup, 'çok keyifli' lafını ağzından düşürmeyen, gezmeyi ve farklı kültürleri tanımayı seven, kahve meraklısı, genç, iyi maaşlı, yüksek eğitimli kesimi de unutmadım. Bu vakte kadar tasarım bakımından sınıfta kalacak, ama lezzet ve rahat hissetme bakımından beş yıldızlık yerleri tanıtmıştım. E birazcık da şekilli yer tanıtayım. Evet, mekanımızın adı Al Sur de Granada. İsmini 1919 yılında Granada'nın dağlık bölgesi Alpujarra'nın köylerinden birine yerleşen İngiliz Gerald Brennan'ın yazdığı kitaptan alan Al Sur de Granada, tapasıyla olmasa da şekli ve şemaliyle turistlerin gözde mekanlarından birisidir.

Burası bar, kafe, manav, şarküteri karışımı bir konsepte sahiptir.Şimdi ben böyle inceden alaya aldım diye gitmemezlik yapmayın. Çünkü hakikaten çok çeşitli ve iyi kalite şarap bulabilirsiniz ve tabiki her şeyin organiği de yine bu dükkandan edinilebilir. Fiyatlar ise ne var ki Türkiye'deki benzerlerine kıyasla oldukça ucuzdur. Öyle köklemeci filan değildir.

Tapas turumuza belki bir de Granada'da yer alan dünya mutfağı tapasçılarını katabiliriz. Kesin söz vermeyeyim, belki bir bölüm de onun hakkında yazarım. Tekrar afiyet olsun.
Okan:Burasını, Metin’in evinin hemen karşısında olduğundan ve “organikse kazıktır” önyargısı yüzünden gidilecek
tapasçılar listesinde en sona bırakmıştık. Ama peynir ve şaraba meraklıysanız ilk günden
gidin derim. Karışık peynir tabağında en çok azul de cabrayı beğendim. Mekan, ayrıca
şarküteri hizmeti de verdiğinden beğendiğiniz ürünü satın da alabiliyorsunuz.
Peynir ve jambonun yanında getirdikleri şarap ise tıpkı diğer ürünlerde
olduğu gibi Granada ve yöresinden geliyor. Alt kattaki şarap mahzenine
envaiçeşit şişenin arasında kaybolmamak elde değil.
Son bir not. Burada şehrin yegane butik
birası markası Mammoth’u da bulabilirsiniz.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder